Göğsün arkasında yanma, boğazda gıcık, yediklerin ağza geri gelmesi gibi şikayetlerle ortaya çıkan ve her beş kişiden birinde görülen reflünün alınan önlemlerle engellenebildiğini biliyor muydunuz. Ancak ihmal edilip uzun yıllar tedavi edilmeyen reflü, Barrett Özofagus hastalığı hatta yemek borusu kanseri gibi çok ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor. İşte Reflüye dair bilinmesi gerekenler…
Bu belirtilere dikkat!
Yemekleri öğütmek için mide içerisinde çok kuvvetli bir asit salgılanmaktadır. Mide yüzeyini döşeyen hücrelerin yapısı bu asidin oluşturacağı tahribata karşı dayanıklıdır. Bu asit sayesinde sindirilen yiyeceklerin mideden yemek borusuna geri gelmemesi için midenin yemek borusuna bağlandığı yerde bir kas kapakçığı bulunmaktadır. Bu kapakçık sisteminde zayıflık veya karınla göğüs boşluğu arasındaki diyafram kasında yemek borusunun geçtiği tünelde bir genişlik, yani fıtık varsa bu hastalarda mide asiti yemek borusuna kaçarak reflü şikayetlerine neden olabilmektedir.
Nasıl ortaya çıkıyor
Göğsün arkasında iki kürek kemiği arasında veya önde kalbin arkasında yanma
Boğazda gıcık oluşması, kalpte sıkışma hissi, yenilenlerin ağza gelmesi gibi belirtilerle ortaya çıkabilmektedir.
Kansere neden olur mu?
Halk arasında çok sık görülen reflü ile ilgili merak edilen konuların başında kansere neden olup olmadığı sorusu gelmektedir. Reflü doğrudan kansere neden olmamakla birlikte tedavi edilmeyen reflünün yol açtığı Barrett Özofagus hastalığı kansere yol açabilmektedir. Reflü tedavi edilmezse yemek borusu, mideden kaçak yapan aside maruz kalmaktadır. Uzun yıllar mide asidi yüzünden yanan yemek borusunun yüzeyini kaplayan hücreler, tahribatı azaltabilmek için mide asidine dayanıklı hücrelere benzemeye başlayabilir. Yaşanan bu mutasyon sonucu Barrett Özofagusu denilen rahatsızlık ortaya çıkabilmektedir. Yemek borusunda kısalma veya mide fıtıkları ile birlikte görülebilen Barrett özofagusu hastalarında ise yemek borusu kanseri görülme ihtimali normal kişilere göre çok daha yüksektir. Daha ciddi sağlık sorunlarına yol açmaması için reflüye zamanında müdahale edilmesi hayati önem taşımaktadır. Barett Özofagus hastalarının da yıllık endoskopik kontrollerini ihmal ettirmemeleri gerekmektedir.
4 ya da 5 kişiden birinde var
Türkiye’de reflü görülme oranları yüzde 20-25’tir ve Batı ülkeleriyle aynıdır. Her reflü şikayeti olan birey ileride Barrett özofagusu olmamakta, her Barrett özofagusu olan kişi de yemek borusu kanserine yakalanmamaktadır. Ancak bu hastalıklara çok dikkat edilmesi gerekmektedir. Reflü rahatsızlıklarının büyük bir çoğunluğu engellenebilir nedenlerden oluşmaktadır.
Yapmamız gerekenler
Sigara ve alkolden uzak durmak gerek
Çok hızlı yemek yememek
Fast food gıdalardan uzak durmak
Kilo kontrolünü sağlamak
Bağırsak hareketlerinin yavaşlığına yani kabızlığa karşı önlem almak
Stres kontrolünü sağlamak reflüye karşı alınabilecek önlemlerdir.
Hamilelik döneminde reflü şikayetlerinin arttığı bilindiği için bu dönemde daha dikkatli olunması gerekmektedir. Bunların dışında anatomik sorunlar, mide fıtığı gibi rahatsızlıklar reflüye neden olabilmektedir.
Cerrahi yönteme ne zaman başvurulur?
Alınacak önlemlerle yaşanan reflü şikayetlerinin büyük bir çoğunluğunun önüne geçilebilmektedir. Önlemlere rağmen şikayetlerin geçmediği durumlarda endoskopik kontroller sonrası ilaçlar kullanılabilmektedir. İlaçla geçmeyen reflü şikayetlerinde, Barrett özofagusu oluşumu riskine karşı hücresel değişikliklerin olup olmadığı belirli aralıklarla kontrol edilmelidir. Reflü tedavisinde cerrahi yöntemler nadir olarak tercih edilmektedir. Reflü şikayeti ile birlikte ciddi anatomik sorunlar varsa (büyük bir mide fıtığı) veya uzun dönem ilaç kullanılması gereken, ilaca dirençli hale gelinen durumlarda ilacın yan etkilerinden korunmak için cerrahi seçenek tercih edilmektedir.