Ýstanbul-Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Kadýn Gazeteciler Komisyonu ‘8 Mart Dünya Emekçi Kadýnlar Günü’ nedeniyle, TGC Burhan Felek Konferans Salonu'nda ‘98. Yýlda Medeni Kanun, Kadýnlarý Bekleyen Sorunlar ve Tehlikeler’ konulu bir toplantý düzenledi.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) ‘98. Yýlda Medeni Kanun, Kadýnlarý Bekleyen Sorunlar ve Tehlikeler’ konulu toplantýda konuþmacýlar Ýstanbul Kadýn Kuruluþlarý Birliði Koordinatörü Nazan Moroðlu ve Eþitlik Ýçin Kadýn Platformu Üyesi Selin Nakýpoðlu iktidarýn Medeni Kanuna yönelik müdahalelerine dikkat çekerek kadýnlarýn konuya sahip çýkmasýnýn önemine iþaret etti.

Vahap Munyar: “Dünya Emekçi Kadýnlar Günü’nü þimdiden kutluyorum”

TGC Baþkaný Vahap Munyar’ýn açýlýþ konuþmasýyla baþlayan toplantýda Medeni Kanuna yönelik müdahaleler ele alýndý.

Baþkan Vahap Munyar açýlýþ konuþmasýnda þunlarý söyledi: “Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Kadýn Gazeteciler Komisyonumuzun Dünya Emekçi Kadýnlar Günü nedeniyle düzenlediði toplantýda bir aradayýz. Kadýn gazetecilerin yaþadýðý sorunlarý ortaya koymak ve medyada kullanýlan eril dilin deðiþimine katkýda bulunmak için komisyonumuz kurulduðu 2013 yýlýndan bu yana baþarýlý çalýþmalar yapýyor. Hazýrladýklarý Toplumsal Cinsiyet Eþitlikçi Haber Kýlavuzu, medya kuruluþlarýnda ve iletiþim fakültelerinde düzenledikleri bilgilendirme toplantýlarý bunlardan sadece bazýlarý. Bugünkü toplantýmýzýn konusu olan Medeni Kanun ise 17 Þubat 1926’da kabul edilmiþ 4 Ekim 1926’da yürürlüðe girmiþ ve demokratikleþmenin de ilk adýmý olmuþtur. Kanun önünde kadýn erkek eþitliðini kabul ederek kadýnlarýn ve toplumun önünü açan en önemli yasadýr.  Kadýnlar, evlenme, boþanma, mal varlýðý, miras gibi haklar açýsýndan erkeklerle eþit haklara sahip olmuþlardýr. Nafaka, arabuluculuk, kadýnýn soyadý ve Kadýn Bakanlýðý’nýn kaldýrýlmasý gibi konularýn ele alýnacaðý toplantýmýzýn sorunlarýn çözümüne katký sunmasýný diliyorum. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti olarak tüm üyelerimize ve meslektaþlarýmýza haber yaparken cinsiyet eþitlikçi bir dil kullanmalarý için yaptýðýmýz çaðrýyý yineliyorum. Dünya Emekçi Kadýnlar Günü’nü þimdiden kutluyorum.”

Göksel Göksu: “Kadýn gazeteciler bir araya  gelerek etkili bir  iletiþim dili üzerinde çalýþmalý”

Toplantýnýn moderatörü TGC Yönetim Kurulu Üyesi, Kadýn Gazeteciler Komisyonu Koordinatörü Göksel Göksu toplantýda þöyle konuþtu: “Günümüz koþullarýnda medya çalýþanlarýna düþen sorumluluðun eskiye göre katlanarak arttýðýný düþünüyorum. Ancak bu konuda maalesef eskiye göre epey geriye gittiðimiz gerçeðiyle de karþý karþýyayýz. Ýçinde bulunduðumuz süreçte kadýnlar nafaka hakkýnýn elinden alýnmasý, medeni haklarýnýn kaybetme ihtimali gibi hayati gerçeklerle de yüz yüze. Bunun geniþ kitlelere iletilmesi ve konuyla ilgili farkýndalýk yaratýlmasý için tüm kadýn gazetecilerin bir araya gelerek etkili bir iletiþim dili üzerinde çalýþmasý olmazsa olmazlardan biri.”

Sibel Güneþ: “Kadýn gazetecilerin dayanýþmasý fark yaratýyor”

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Sibel Güneþ ise Kadýn Gazeteciler Komisyonu’nun hazýrladýðý rehberin medya kuruluþlarýna ve iletiþim fakültelerinde öðrencilere iletildiðine iþaret ederek “Kadýn gazetecilerin dayanýþmasý fark yaratýyor. Komisyonumuz Ýstanbul dýþýndaki illerde de online eðitimler vererek üniversite öðrencilerine katký saðlýyor. Basýn ve düþünceyi ifade özgürlüðü önündeki engellerin kaldýrýlmasýnýn yaný sýra medyada cinsiyet eþitlikçi dilin yaygýnlaþmasý için de çalýþýyoruz” diye konuþtu.

Ayþegül Aydoðan Atakan: “Gazeteciler kadýnlarý haklarý konusunda bilgilendirmeli”

TGC Kadýn Gazeteciler Komisyonu Baþkaný Ayþegül Aydoðan Atakan ise konuþmasýnda komisyonun çalýþmalarý hakkýnda bilgi verdi: “Son yýllarda ne yazýk ki kadýn haklarý konusunda sistematik bir þekilde bugüne dek elde edilmiþ Cumhuriyet kazanýmlarýnýn birer birer yok edilmeye çalýþýldýðýna tanýklýk ediyoruz. Kimi kez Anayasa’nýn yok sayýldýðý bir anlayýþla veya kimi zaman ’aileyi koruma’ argümanýyla kadýnlarý kamusal alandan uzaklaþtýrmasýyla ilgili tartýþmalar gündeme geliyor. Dolayýsýyla kadýnlarýn her alanda var olma savaþý giderek daha çetin bir hale geliyor. Kadýnlarýn mücadelesi, her gün yeni bir mecrada ve yeni bir sorun eklenerek devam ediyor. Bizler de Kadýn Gazeteciler Komisyonu olarak, daha önce yaptýðýmýz birçok açýklamada vurguladýðýmýz gibi, kadýn haklarýna yönelik göz ardý edilen yasal düzenlemeler ve mevcut tutumun, kadýnlarýn günlük yaþamýna, geleceðine, en önemlisi can güvenliðine yönelik endiþeleri artýrdýðýna inanýyoruz. Böylesine bir ortamda tüm basýn mensuplarýna her zamankinden daha fazla görev düþüyor. Elbette medyanýn kadýn haklarýna yönelik sorunlarý ve ihlalleri görünür kýlma sorumluluðu var. Bugün bir kez daha vurgulamamýz gerekirse; gazetecinin baþta gelen görevlerinden biri, mevcut sorunlara mercek tutup takipçisi olmak, var olan haklarýn korunmasýna yönelik halký bilgilendirmek ve kamuoyu oluþturmaktýr.”

Nazan Moroðlu: Laik Cumhuriyeti savunurken herkes Medeni Kanuna sahip çýkmalý”

Ýstanbul Kadýn Kuruluþlarý Birliði Koordinatörü Nazan Moroðlu konuþmasýnda Medeni Kanuna yönelik olumsuz adýmlarla ilgili bilgi verdi. Moroðlu konuþmasýnda þu konulara dikkat çekti: “Atatürk’ün önderliðinde ulusal egemenlik temelinde kurulan Cumhuriyetimizin ilk yýllarýnda kabul edilen Medeni Kanunumuz, laik hukukun simgesidir ve ayný zamanda ülkede hukuk birliðinin yaþama geçirilmesini saðlamýþtýr. Medeni Kanun ayný zamanda bir kadýn haklarý devrimidir.  Evlilik yaþý; tek eþlilik ve evlilik birliðinin resmi nikâh ile kurulmasý kabul edilmiþ, erkeðin boþ ol demesiyle boþanma yerine hâkim kararýyla boþanma, kýz ve erkek çocuklara eþit miras payý” kurallarýyla kadýn haklarýnýn güvencesi olmuþtur. Ne yazýk ki günümüzde, Medeni Kanunun yok sayýlmasýna yol açan uygulamalara,  ‘sil baþtan yazýlacak’ gibi söylemlere ve bu yolda yasalarda yapýlmak istenen ve yapýlan deðiþikliklere tanýk oluyoruz. Nüfus Hizmetleri Kanununda 17 Ekim 2017’de yapýlan deðiþiklikle müftülere resmi nikâh yetkisi verilmesiyle Medeni Kanunla saðlanmýþ olan hukuk birliðinin ve laiklik ilkesinin göz ardý edilmesine yol açýlmýþtýr.  Son dönemde Medeni Kanunun 175 ve 176. maddelerinde yer alan yoksulluk nafakasý hükmünün erkeðin hayatýnýn ipotek altýna almaktan kurtarýlmasý gibi bir gerekçeyle kaldýrýlmasý gündeme taþýnmýþtýr. Oysa yasaya göre erkek tarafýn nafaka almasý önünde bir engel yoktur, boþanan her iki taraf da nafaka talep edebilir. Uygulamada genellikle boþanan kadýnýn nafaka talep eden taraf olmasýnýn nedeni göz ardý edilmektedir. Bu yanlýþtan dönülmelidir.

Arabuluculuk Kanununda ihtiyari olduðu belirtilmesine raðmen, Adalet Bakanlýðý’nca, ‘Aile Hukukunda Zorunlu Arabuluculuk’ uygulamaya konulmak istenmektedir. Bunun ailede ve toplumda ve özellikle kadýnlar açýsýndan yol açacaðý sakýncalara ve maðduriyete bir kez daha dikkat çekmek isteriz. Biz Ýstanbul Kadýn Kuruluþlarý Birliði olarak, laik Cumhuriyetimizi savunan herkesi ve özellikle kadýnlarý bir kez daha Medeni Kanunumuza sahip çýkmaya çaðýrýyoruz.”                                   

Selin Nakýpoðlu: Þer’i hukuk özlemini hayata geçirmek isteyen bir iktidarla karþý karþýyayýz

Eþitlik Ýçin Kadýn Platformu Üyesi Selin Nakýpoðlu þöyle konuþtu: “Þer’i hukuk özlemini hayata geçirmeye çalýþan bir iktidarla karþý karþýyayýz. Bu konu yeni deðil. Son yýllarda daha yakýcý olmaya baþladý. Anayasa ve Medeni Kanun yokmuþ gibi bambaþka bir düzenden sesleniyorlar. Dini düzenlemelerin hayata geçmesi konusunda çok ýsrarlýlar. 2017 yýlýnda müftülerin nikâh kýymasý konusu bunun ilk adýmýydý. Sonra nafaka hakkýnýn sýnýrlandýrýlmasý iþi geldi. Gruplar oluþturup erkeklerin ne kadar maðdur olduðunu anlatmaya baþladýlar. Ardýndan aile arabuluculuðu konusu geldi. Kadýnlarýn haklarý konusunu adliye dýþýna çýkarmaya çalýþýyorlar. Kadýnlar arabulucu ofisine gittiðinde onlarý kim koruyacak? Arabulucuyu kim koruyacak. Kadýnlarýn adliye kapýlarýnda öldürüldüðü bir ülkede yaþýyoruz. Meclis tutanaklarýnda nafaka konuþulurken bazý milletvekillerinin  ‘malý karýlara mý yedireceðiz’ sözleri var. Yaklaþan tehlikenin farkýnda olmalý, kadýn dayanýþmasýyla bu konuda tüm kadýnlarýn bilgilenmesini saðlamalýyýz. Medeni Kanuna tüm kadýnlar olarak sahip çýkmalýyýz.”