Müslümanların kutsal ayı olan Ramazanın başlamasıyla ABD’nin şımarık çocuğu İsrail ölüm kusmaya başladı.
Utanmaz ABD, “İsrail’in kendini koruma hakkı vardır” diyor.
Sanki zulme maruz kalan ülke İsrail’miş gibi…
Arife gününde başlayan vicdansız saldırılarda, (15 Mayıs itibarıyla) 39 çocuk, 22 kadın olmak üzere toplamda 139 masum insan can verdi.
Sayıları 50’yi geçen İslam ülkeleri ne yapıyor?
Yalnızca bakıyor, seyrediyor ya da kuru bir kınama…
Hepsi o kadar…
Oysa 2 milyar nüfusa sahip olan dünyadaki Müslümanlar istese, İsrail’i tükürüğü ile boğar…
Fakat Türkiye’nin dışında hiçbir ülke ciddi anlamda tepkisini bile koyamıyor. Bu nasıl insanlık, bu nasıl Müslümanlık?
Sahipsiz bir millet batmaya haktır
Tabii millet olmak o kadar kolay değil. Bakın Irak’a, bakın Suriye’ye, bakın Mısır’a ve Libya’ya… Osmanlı İmparatorluğu’ndan kurtulunca bayram yapan, sömürgeci İngilizlere ve Fransızlara bağırlarını açan bu topraklar, şimdi bin parçaya bölünmüş durumda.
Küçük bir ABD operasyonuyla çil yavrusu gibi dağılan Irak…
Emperyalizmin ve Siyonizmin kışkırtmasıyla liderlerini bile idama mahkum eden Libya, Irak ve Mısır…
Her türlü milletin, kendi hedefleri doğrultusunda üslendiği Suriye…
Nedense ezilenler, ölenler, katliamlara maruz kalanlar hep İslam ülkeleri oluyor…
Topraklarına, tarihlerine, dinlerine, kültürlerine sahip çıkamayan milletler, başka milletlerin sömürgeleri durumuna düşerler.
Biz Türkler, çeşitli cephelerde verdiğimiz savaşlarla toplamda 1 milyona yakın şehit vermişiz…
Kurtuluş Destanı’nı yazmışız…
Bedeller ödemişiz…
Ne pahasına olursa olsun; toprağımıza, namusumuza sahip çıkmışız…
Merhum Mehmet Akif’in dediği gibi;
“Sahipsiz bir millet batmaya haktır,
Sen sahip çıkarsan, batmayacaktır…”
İşte atalarımız, dedelerimiz, cefakâr analarımız bunu yapmış ve büyük bedeller ödesek de bugün bağımsız bir ülkenin sahibiyiz.
İsrail, BM kararlarını iplemiyor
Amerika’nın uydusu ve beslemesi İsrail, Birleşmiş Milletler’in (BM) onlarca kararına rağmen, işgal ettiği toprakları boşaltmıyor…
Tam tersine, yayılmacı politikasını an be an uygulamaya devam ediyor.
Bombaladığı mekân, 2 milyar Müslüman’ın ilk kıblesiymiş ya da İslam âleminin en kutsal ayı Ramazan’mış; onlar için hiç fark etmiyor.
Yıkıyorlar… Bombalıyorlar… Masum insanların canlarını alıyorlar…
Eli silah tutmayan 39 çocuk (biri henüz 10 aylık) 22 kadın ve onlarca masum insan…
Kudüs’ün, Kubbet-üs Sahra’nın İslam âlemi için anlamını bile bile…
Peki 50 kusur İslam ülkesi ne yapıyor?
Türkiye hariç, başlarını kuma sokmuş, fırtınanın dinmesini bekliyor!
Basit bir nedenle bir Müslüman ülkesi olan Katar’a savaş açan ve Amerika’nın gazıyla 150 milyar dolarlık silahı bir defada alan Arabistan nerede?
Nerede Mısır, nerede İran, nerede Suriye, Ürdün, Libya, ve yalnızca Hindistan’daki 250 milyonu geçen Müslüman güruh?
Basra harap olduktan sonra, bu saatten sonra tepki verseniz ne olur, vermeseniz ne olur?
Sizler böyle sus pus durursanız, ölü numarası yaparsanız; bir gün emperyalizmin silahları sizlere de döner…
Bu aymazlığın, bu vurdumduymazlığın sonucu böyle olacaktır.
Bilesiniz…
NOT: Değerli Haber Masası okurlarının Kurban Bayram’larını tebrik ederim. İnşallah günleriniz bayram tadında geçer…