Ülkemizde Cumhurbaşkanlığı’na aday olduğunu ilk deklare eden ve bu yolda tüm koşulları yerine getiren Adalet Birlik Partisi Genel Başkanı İrfan Uzun, tüm &c...
Ülkemizde Cumhurbaşkanlığı’na aday olduğunu ilk deklare eden ve bu yolda tüm koşulları yerine getiren Adalet Birlik Partisi Genel Başkanı İrfan Uzun, tüm çalışmalarının ‘Türkiye İttifakı’nı oluşturma programında olduğunu söyledi.
Adalet Birlik Partisi İstanbul İl Başkanlığında basınla biraraya gelen Uzun her fırsatta dile getirdiği görüş ve düşüncelerini bir kez daha basın mensuplarıyla paylaştı.
Adalet Birlik Partisi İstanbul İl Başkanı Mustafa Şükür Aycı’nın organize ettiği birliktelikte açıklamalarda bulunan Uzun, Türk siyasetine farklı bir renk, özgün, dinamik ve çözüm odaklı olacaklarını, yapılanmalarının her detayında bu temel ilkeleri ortaya koyduklarını söyledi.
Genel Başkan Uzun, “Tüm sorunların odağında eğitim ve buna bağlı olarak ekonomi yatar. Buna bağlı olarak ülke ekonomisinin temelinde yatan en önemli yanlış, mevcut hükümet tarafından yüksek gösterilse de gerçekte hayli yüksek gösterilen kalkınma hızı olduğu toplumun her kesimi tarafından net bir biçimde görülmektedir. Yüksek cari açık, yüksek bütçe açığı, yüksek enflasyon, yüksek oranlı dış finansman ihtiyacı, vergi yapısının bozukluğu, düşük tasarruf oranları da sırasıyla sayılabilecek diğer donelerdir. Tüm bu başlıklar altındaki sorunlar kronik hale gelmiş olup dönemsel olarak iyileşmeler gösterse dahi, mevcut ve geçmiş hükümetler tarafından sorunların temeline inilip çözüm üretilmemiştir. Tüm bu sorunların çözümü basit ve yapılması hiç de zor olmayan şeylerdir.” dedi.
Cari açığı önlemek lütuf değil görevdir
Tüm çözümlerin parti programlarında olduğuna vurgu yapan Adalet Birlik Partisi Genel Başkanı İrfan Uzun partisinin çözüm paketindeki başlıkları söyledi. Artık kronik hale gelen bu açmazlar için yapılanmalarına değindi ve başlıkları şöyle sıraladı;
Cari açık yani başka bir ifade ile dış ticaret açığı. Cari acık hükümetler tarafından kısa vadede çeşitli yöntemlerle finanse edilebilse dahi, uzun vadede ekonomi üzerinde büyük sorun teşkil eder ve döviz kurları üzerinde ciddi baskı yaparak ekonominin zayıf karnı olur. İşte üç maddede çözüm önerisi;
a- Cari açığın en temel nedeni yüksek enerji ve ara mal ithalatıdır. Adalet Birlik Partisi olarak aramal ithal ettiğimiz tüm sektörlerde yatırımcılara yüksek teşvik oranları ile arsa, yatırım, vergi,SSK vb. gibi destek verilecek. Bu sektörlerde ithal edilen ürünlerin Türkiye’de üretilmesini sağlayarak ithalat oranını düşüreceğiz.
b- Enerjide dışa bağımlılığımızı azaltacak enerji kaynaklarına yöneleceğiz. Örneğin var olan hükümetin aksine, elektrikli araçlarda ÖTV oranını sıfıra çekip, hızlı altyapı yatırımları ile petrol türevi ürünlerin ithalatında ciddi bir azalma sağlayacağız. Rüzgar, güneş, jeotermal ve diğer yerli enerji kaynaklarının yüksek oranda kullanımını sağlayarak enerji ithalatını azaltacağız.
c- Tarım ve hayvancılık faaliyetleri kötü politikalar nedeniyle bitme noktasına geldi. Tarım ürünleri ithalatıyla Avrupa ve Amerika çiftçisini zengin eden ülkemizin bu giderlerini kademeli olarak aşağıya çekip, minimuma indirgeyeceğiz. Çiftçinin kullandığı su, elektrik, mazot, gübre ve tüm tarımsal ilaçlarda vergi oranını sıfıra çekeceğiz. Bu hizmeti hibe olarak verip çiftçinin maliyetlerini düşüreceğiz. Bölgesel ekim planlamalarıyla çiftçinin önünü görmesini sağlayacağız. Düşen maliyetler ve artacak olan kârlılık sayesinde tarım ve hayvancılıkta dışa bağımlılıktan sıyrılacak ve alan ülke konumundan, satan ülke haline geleceğiz. Dolayısıyla birçok insanımız bu alanda istihdam edilerek işsizliğin azalmasına da katkı sağlamış olacağız. Adalet Birlik Partisi tarımda dışa bağımlılığın yalnızca cari acık meselesi olmayıp aynı zamanda milli güvenlik meselesi olduğunun farkındadır. Hedef çiftçiyi yeniden milletin efendisi haline getirmektir.
Büçe açığı kader değil ki!
Önemli olan bir diğer problem de bütçe açığı yani gelirin giderden fazla olması. Türkiye ekonomisine bakacak olursak kamuda israfın yüksek olması, verimsiz yatırımlar bu açığın başlıca nedenleridir. Yanlış yapılan yatırımlar, eksik fizibilite ve siyasi popülarite adına yapılan israflar bütçede ve ekonomide istikrarı bozuyor. Diğer bir bütçe açığı etkeni ise, vergi yapısının bozukluğu ve vergi toplanamamasıdır.
Partimizin çözüm politikası net ve de çok açıktır. Yönetime gelir gelmez tüm kamu kurum ve kuruluşlarındaki gereksiz bina kiralamaları, ithal araç satın alımları ve bu araçların kiralamalarını yasaklayacağız. Tamamen yerli araçlara yönelip, verimsiz çalışma saatlerini düzenleyeceğiz. Kamunun lüks ve verimsiz yatırım ve harcamalarını ciddi bir planlama ile düzenleyip bütçenin gider kalemlerinde tasarruf sağlayacağız. Kamu ihale yasasını şeffaf ve hesap verilir hale getirerek, kamu yatırımlarının en kaliteli ve düşük bütçelerle yapılmasını sağlayacağız.
Artık, ‘Yap işlet devret’ modelinin ömrü bitmiştir bu model bütçe üzerinde altından kalkılamaz yük ve bütçe açığının en önemli etkenlerinden biri haline dönüşmüştür. Bu modelle yapılan yatırımlar, kamunun yararı yerine bir avuç müteahhitti zengin etmekten öteye gitmez. Adalet Birlik Partisi olarak kamu kaynaklarından finanse edilen yatırım modeline geçeceğiz.
Vergi adaleti olmazsa olmazımız
Adalet Birlik Partisi olarak en büyük sorunlarımızdan biri olan vergi sistemindeki bozukluğun kökenindeki vergi adaletinin sağlanamamasını çok ama önemsiyoruz. Yukarıda da vurgulamaya çalıştığımız gibi, maalesef ülkemizde yeterli ve adil bir biçimde vergi toplanamamaktadır. Bilindiği gibi ülkemizde vergilerin büyük bir kısmı ÖTV, KDV, stopaj vb. gibi dolaylı vergiler olarak toplanmaktadır. Bu durum çoğu alanda çifte vergilendirmeye neden olmuş ve vergi sisteminin adil olma ilkesini bozmuştur.
Bu anlamda vergii sistemini değiştirerek net gelir üzerinden beyanla vergi toplayacağız. Çalışanların maaşından vergi kesmeyeceğiz. Herkesin maaşı bürüt olarak yatacak, ay içinde yaptığı harcamalar düşüldükten sonra net kazanç üzerinden vergi beyanı sağlanacaktır. Tüm menkul ve gayrimenkul gelirlerindeki vergi kaçağını önlemek için gerçek beyan usulü getirecek, bu alanlarda gerçeğe aykırı beyanda bulunanlara ciddi para ve hapis cezaları uygulanacak ve vergi kaybı önlenip, caydırıcılık sağlanacaktır. Yüzde 90 üzeri yerliliğe sahip ürünlerde ÖTV oranı sıfırlanarak, yerli üretim ve tüketim desteklenecektir. İthal ürünlerde ise ihtiyaç derecesine göre artan oranlı ÖTV uygulanacaktır. Şahıslar için yapacağımız tüm bu reformların yanı sıra, şirketler için Kurumlar Vergisi oranı yüzde 15 çekilecek ve bu alanda vergi ile ilgili hiçbir af ve yapılandırma yapılmamak üzere ciddi denetim ve buna bağlı olarak cezalar uygulanıp vergi gelirleri artırılacaktır.
Güçlü ve güvenilir bir Türkiye fotoğrafı için…
Adalet Birlik Partisi Genel Başkanı İrfan Uzun ağırlıklı olarak üç madde altında topladığı ekonomik çözüm önerilerinin alternatifsiz olduğunu söyledi. Piyasalarda oluşacak öngörülebilirlik sayesinde enflasyonun da düşeceğinin altını çizdi. Bu ivmenin yatırım iklimini de iyileştireceğini söyleyen Uzun, “Tüm bu gelişmeler paralelinde, dış finansman ihtiyacı hatırı sayılır biçimde ortadan kalkacak. Ekonomik parametrelerin sağlıklı işleyişiyle gerçekleşecek olan bu gelişmelere yargı, adalet ve eğitim sisteminde gerçekleşecek olan reformları da eklediğinizde güçlü ve güvenilir bir Türkiye fotoğrafı ortaya çıkacak, saygın ve sözü dinlenir bir ülke olma niteliği kendiliğinden oluşacaktır. İşte tüm bu ülkü ve sevdayla çıktığımız bu yolda bir kez daha ve güçlü bir biçimde sesleniyoruz; Var olan tüm sorunların üstesinden en kısa sürede gelecek, huzur ve refah düzeyi yüksek bir ülke olmayı sağlayabilecek sorun değil çözüm üretecek tek siyasi oluşum Adalet ve Birlik Partisi’dir” dedi.