Haber Detayı
2021-10-31 19:13
Diyanet sana yazıklar olsun!

29 Ekim Cuma günü aslında iki bayramı bir arada kutladık. Bunlardan biri 98 yaşına giren özgürlük ve bağımsızlığımızın simgesi Türkiye Cumhuriyeti, diğeri ...

Diyanet sana yazıklar olsun!

29 Ekim Cuma günü aslında iki bayramı bir arada kutladık. Bunlardan biri 98 yaşına giren özgürlük ve bağımsızlığımızın simgesi Türkiye Cumhuriyeti, diğeri ise yine müminlerin bayramı olan Cuma günü…

Ne mutlu… İkisini de severek, isteyerek idrak edene… Yaşayana…

Cumhuriyetimizin 98. Yıl dönümü ülkemizde, KKTC’de, Avrupa’da, Amerika’da ve Türklerin yaşadığı her yerde çeşitli etkinliklerle kutladı.

Devlet erkânı günün erken saatlerinde Anıtkabir’e koştu. Atasını, silah arkadaşlarını, şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmetle ve şükranla andı…

Ne güzel…

Biz özgür ve bağımsız yaşayalım diye birileri canını ortaya koymuş… Geride yetim ve öksüz çocuklar… Genç yaşta dul kalan kadınlarımız…

Cephelerden gelen acı haberlerle yanan yüreklerimiz…

O yıllarda mezun veremeyen liselerimiz…

“Ey on beşli, on beşli, sokak yolları taşlı…

On beşliler gidiyor; kızların gözü yaşlı…”

 

 

Daha bıyıkları terlemeden cepheye koşan gençler…

Onların ellerine kına yakan vefakâr ve cefakâr anneler…

Elindeki bastonunu payanda yaparak cepheye koşan dedeler, nineler…

Düşünebiliyor musunuz? Çeşitli cephelerde 1 milyon civarında şehit vermişiz…

Bu Cumhuriyeti elbette ki büyük bedeller ödeyerek kurduk…

Ne diyordu İstiklal Şairi Mehmet Akif Ersoy;

“Ne büyüksün ki, kanın kurtarıyor tevhidi,

Bedr’in Arslanları ancak bu kadar şanlı idi.

Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?

Gömelim gel seni tarihe desem, sığmazsın!

Herc-ü merc ettiğin edvara da yetmez o kitap;

Seni ancak ebediyetler eder istiap…”

Çeşitli cephelerde kahramanlık destanları yazdıran Mehmetçiklerimiz…

Ve onlarla birlikte cephelerde ve en ön saflarda savaşan komutanlarımız…

Böylesine bir seferberlik ve böylesine bir Millet olma arzusu…

İşte Cumhuriyet…

Ve işte Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve çok değerli silah arkadaşları…

Yüz binlerce şehidimiz…

Allah onlardan binlerce kez razı olsun… O tarihten bu yana cephelerde ve terör belasında kaybettiğimiz her bir şehidin kalbimizde ayrı bir yeri vardır…

 

Bizim diyanet kime hizmet ediyor?

Dedik ya bu gün Cuma…

Müminlerin bayramı…

Bunun için Cumhuriyetin de 98’inci yaş günü gururuyla koştuk camiye…

Camilerimiz her Cuma olduğu gibi yine dolup taşıyordu…

Ve caminin hocası kürsüde Cuma Hutbesi veriyordu…

Sanki bu ülkede 98 yıl önce hiçbir şey olmamış…

Sanki bugün Cumhuriyetimizin yıl dönümü değil…

Sanki cephelerde ve Yedi Düvele karşı savaş vermemiş atalarımız…

Sanki yüz binlerce şehit vermemişiz…

Cumhuriyetimizin yıl dönümü için hiç ama hiçbir cümle yok hutbenin içinde…

Oysa ki, Anıtkabir’de, tüm şehirlerin tüm ilçelerin meydanlarında, binlerce, on binlerce eğitim kurumunda ve Türk Bayrağı’nın dalgalandığı her mekânda insanlar tek vücut olmuştu…

Gururla, onurla ve şanla birlikte marşlar söyledik… Bu ülke için canını, kanını verenleri hep birlikte saygı ile ve rahmetle yad ettik…

Pekiyi, bizim Diyanet İşleri Kurumu hangi ülkede yaşıyor?

Kimlere hizmet ediyor?

Dev diyanet ordusu hangi akla, hangi kitleye ve hangi inanışa hizmet ediyor?

Ülkesi için canını seve seve veren o şehitlerimizin hiç mi hatırı yoktu?

Gençliklerini yaşayamayan o 14-15 yaşındaki evlatlarımızın…

Askerliğini daha önce icra ettiği halde yine cepheye koşan yiğitlerimizin…

Osmanlı’nın küllerinden yepyeni bir Cumhuriyet çıkaran Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının hiç mi bir kıymet-i harbiyesi yoktu?

Tüm ulusun kucaklaştığı bir günde, bu ülkenin vergileriyle geçinen Diyanet İşleri acaba hangi akla hizmet ediyor?

Ve kimlere şirin görünmek için, deve kuşu misali başını kuma gömüyor?

Oysa ki, milli bayramlar olmasaydı, dini bayramlar ve dini günler de hakkıyla yaşanamazdı.

Diyanet sana yazıklar olsun!

Başkalarını bilemem ama ben Hüsameddin Acar olarak 40 yılı aşkın iş hayatımda kesilen vergilerden Diyanet’e giden kısmını helal etmiyorum…

Çok üzgünüm…

Çok kırgınım…

 Çok kızgınım…

Ve şehitlerimize ve Atamıza ve silah arkadaşlarına karşı çok mahcubum…

Türk Milleti’nin Cumhuriyet Bayramı’nı bir kez daha yürekten kutlarım…

 

 

 

 

Etiketler: Hüsameddin Acar, habermasasi,com, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, Diyanet