Bilgisayar kullanımının yaygınlaşması, sırt ve boyun ağrıları başta olmak üzere birçok kas iskelet sistemi sorununu da beraberinde getirdi. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Yeşim...
Bilgisayar kullanımının yaygınlaşması, sırt ve boyun ağrıları başta olmak üzere birçok kas iskelet sistemi sorununu da beraberinde getirdi. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Yeşim Garip Çimen, bilgisayar karşısında çalışanları her yarım saatte bir mola vermeleri için uyardı ve ağrıları engelleyebilecek egzersiz yapmalarını önerdi.
Doç. Dr. Yeşim Garip Çimen, “Boyun-sırt ağrıları, omuz, dirsek, el bileği ağrıları ve ellerde uyuşma” ile ortaya çıkan karakterize belirti ve bulgulara “Bilgisayar Kullanımı ile İlişkili Mesleki Kas İskelet Sistemi Bozuklukları” adı verildiğini söyledi. Doç. Dr. Çimen bu rahatsızlıkların işe bağlı sakatlık ve iş gücü kaybının en önemli nedenlerinden biri olduğunun altını çizdi.
Ağrıları artıran risk faktörleri
Doç. Dr. Çimen, ofis çalışanlarında en sık görülen ağrıların boyun ve sırt bölgesinde olduğuna değinerek “Bilgisayar başında mola vermeden oturma, yanlış oturma pozisyonu, omuz, dirsek ve el bileklerinin yanlış pozisyonlanması, uzun süreli aynı pozisyonda kalma; monitör, klavye ve fare gibi bilgisayar donanımlarının yanlış kullanımı risk faktörlerinin başında gelir” dedi. Doç. Dr. Çimen uzun süre bilgisayar kullananlarda “servikal strain (boyun düzleşmesi), servikal omurgada anteriora angulasyon (boyun aksında açılanma), servikal disk hernisi (boyun fıtığı), dorsal kifoz (sırtta kamburluk), karpal tünel sendromu ve Quervain tendiniti (başparmak tendonunun sıkışması)” risklerinin arttığına dikkat çekti ve bunlara göz sorunları, baş ağrısı, yorgunluk gibi belirtilerin de eşlik ettiğini söyledi.
Çalışma masanızı postürünüze göre ayarlayın
Oluşabilecek ağrıları önlemek için ergonomik önlemlerden bahseden Doç. Dr. Çimen, doğru pozisyonun önemini anlattı. Doç. Dr. Çimen, masa yüksekliğinin 60-75 cm, genişliğinin ise en az 90 cm olması gerektiğini belirtti ve şunları söyledi; “Masada öne eğilmeden oturulmalı ve baş, kulaklar omuz hizasında olacak şekilde dik tutulmalı. Ayaklar yere düz bir şekilde temas etmeli, dizler yaklaşık doksan derece bükülmeli. Gerektiğinde ayak tahtalarından yararlanabiliriz. Sandalye 360 derece dönebilmeli ve arka eğimi, yüksekliği ve kollukları ayarlanabilir olmalı. Güvenli hareket için beş ayaklı olması tercih edilmeli ve sandalye yüksekliği ise ortalama 40-50 cm olmalı. Belin dik durmasını sağlayacak şekilde ayarlanmalı ve sırt sandalyeye yaslanmalı. Bel kavisi bir bel yastığı ile desteklenmeli.”
Monitör konumunun nasıl olması gerektiğini anlatan Doç. Dr. Yeşim Garip Çimen “Monitör ekranının üstü gözümüzle aynı seviyede ya da gözümüzden birkaç cm yukarıda olmalı. Daha alçakta olduğunda boynumuzu aşağı eğmek ve boyun kaslarımızdaki gerilimi artırmak durumunda kalırız” dedi.
Klavye ve fare nasıl durmalı?
Klavye ve farenin doğru pozisyonlarda olması gerektiğini de söyleyen Doç. Dr. Çimen “Klavye ve fare dirsekler 90 derece bükülecek şekilde konumlandırılmalı. Klavye ve faremizi konumlandırırken, parmaklarımız, bileklerimiz, kollarımız ve omuzlarımızdaki fazla gerilimi azaltmak ve onları olabildiğince rahat bir pozisyonda tutmamız gerekir. Fare elimize uygun boyutta olmalı. Ellerde uyuşma varsa el bileklerini destekleyici bir ped kullanabiliriz” diye konuştu.
İş erişim mesafesinin düzenlenmesinin öneminden bahseden Doç. Dr. Çimen “Çalışma alanı oluşturulurken çok sık kullanılan malzemelerin erişim mesafesinin 10 cm’yi, orta sıklıkta kullanılan malzemelerin erişim mesafesinin ise 30 cm’yi geçmemesine özen gösterilmeli. Böylelikle kas ve tendonlarda fazla gerilmeye bağlı ağrı ortaya çıkması engellenmiş olacağı gibi iş verimi de artar” dedi.